Çocukların gülüşü, insanlığın en gerçek umududur. O gülüşler ne zaman kısılsa, hangi coğrafyada gözyaşıyla gölgelense, aslında bütün dünya biraz eksilir. Sumud kavramı bize bu noktada önemli bir şey hatırlatıyor. Kök salmak, sabırla dimdik durmak, yıkımlara rağmen varlığını sürdürmek… Bu kavram şimdi denizlere açılan bir filonun adıyla yeniden hayat buluyor.

Küresel Sumud Filosu, yalnızca yardım taşıyan gemilerden ibaret değildir. İnsanlığın vicdanını hatırlatma çabasıdır. Dünyanın farklı köşelerinden gelen onlarca gemi, ortak bir haykırışı denizlere bırakıyor. Bu haykırış, çocukların özgürlüğüne ve mutluluğuna dair sessiz ama güçlü bir çağrıdır.

Bir eğitimci için çocuk, yalnızca sınıfın bir köşesinde oturan öğrenci değildir. Onun hayalleri, oyunları, merakları ve sevinçleri geleceğin bütün rengini belirler. Çocukların açlığı yalnızca karnın boşluğundan ibaret değildir. Hayallerini yaşayamadıklarında da aç kalırlar. Eğitim hakkından yoksun bırakıldıklarında da aç kalırlar. Özgürce oyun oynayamadıklarında da aç kalırlar. İşte bu yüzden çocukların mutluluğu, yalnızca insani yardım kolileriyle değil, aynı zamanda sevgiyle, güvenle ve umutla beslenmelidir.

Her öğretmen sınıfında küçük bir vicdan gemisi kurabilir. Çocuklara birbirini dinlemeyi, yardımlaşmayı, paylaşmayı öğreterek bu gemiyi inşa edebilir. Her anne baba evinde huzurlu bir iklim oluşturarak bu filoya katılabilir. Her toplum, çocukların en çok ihtiyaç duyduğu güveni sağlayarak bu sessiz haykırışı güçlendirebilir.

Çocukların özgürlüğü yalnızca zincirlerin olmaması değildir. Özgürlük, fikirlerini ifade edebilmeleri, oyun alanlarında korkusuz koşabilmeleri, düşlerini kurarken engellenmemeleridir. Mutluluk ise yalnızca karnının doyması değildir. Mutluluk, sevgiyi hissetmek, merhameti görmek, hayallerinin önemsendiğini bilmektir.

Pedagojik açıdan yapılabilecek en temel şeylerden biri çocukların oyun hakkını korumaktır. Oyun, çocuğun ruhunun nefes almasıdır. Eğitim ortamlarında empatiyi güçlendirmek, adalet duygusunu hissettirmek, birlikte üretmenin değerini göstermek de çocukların vicdanla büyümesini sağlar. Her okul, her sınıf küçük bir dünya gibidir. O dünyanın huzuru ve adaleti, çocukların geleceğe umutla bakmasını sağlar.

Küresel Sumud Filosu, aslında hepimize bir ayna tutuyor. Sulara açılan o gemiler, “Çocukları unutmayın” diyor. Yalnızca açlığını değil, hayallerini de doyurun. Yalnızca yaşam hakkını değil, özgürlük hakkını da savunun. Yalnızca bugününü değil, yarınını da güvence altına alın.

Çocukların gülüşü dünyanın en büyük barış dilidir. Onları mutlu kılmak, hiçbir siyasi ya da ekonomik hesabın üzerinde duran evrensel bir sorumluluktur. Her birey, kendi bulunduğu yerde bir vicdan gemisi inşa ederse, denizlerin sessiz haykırışı bir gün gerçek bir kahkahaya dönüşebilir.

İnsanlığın limanı, çocukların mutluluğudur. O limana varabilmek için vicdanla yola çıkmak gerekiyor.

Kitap Şeydası