ESRA ÖZDOĞAN
Köşe Yazarı
ESRA ÖZDOĞAN
 

UYKU ALIŞKANLIĞI

Öncelikle uyku kavramının tanımıyla sürece başlamalıyız.Anlamını bilmediğimiz her şey önemini de yitirir aksi takdirde. Uyku; dış ve iç uyaranlara algılama yetisinin azaltıldığı ya da kapatıldığı, tepki gücünün zayıfladığı ve günlük aktivitelerimizi yapabilmemiz için gerekli hazırlığın sağlandığı çok önemli bir zihinsel evredir. Çocuklar için ideal uyku saatleri; okul öncesi dönemde (3-5 yaş) 10-13 saat, okul dönemi (6-13 yaş) için ise 9 ila 11 saat arasıdır. Çocuk ne kadar küçükse uyku ihtiyacı da o kadar fazladır. Düzenli uyuyan çocukta büyüme daha hızlı olacaktır. Yine bu çocuklarda öğrenmenin daha net, hafızanın daha güçlü olduğu ortaya konmuştur. Yetersiz uyuyan çocuklarda durum tam tersidir. Eksik uyku çocuğun ertesi gün daha huzursuz, öfkeli, isteksiz olmasına ve dikkatini toparlamakta zorlanmasına sebep olacaktır. Yeterince uyuyamayan çocuklarda obezitenin daha sık olduğu da yapılan araştırmalar tarafından saptanmıştır. Ayrıca büyümede büyük rolü olan ve normal vücut rutinlerini oluşturmamızı sağlayan Melatonin hormonu gece karanlıkta salgılanır. Bu hormon 21.00’da salgılanmaya başlar ve gece 02.00-04.00 arası en yüksek seviyeye çıkar. Melatonin bu nedenle uyku getirir ve sabah ise uyanmamıza yardımcı olur. Melatonin hormonunun etkileri ise şunlardır; uykuyu getirir, uykuya geçişi sağlar ve bağışıklık sistemini düzenler. Çocukların karanlık/loş ve sessiz bir ortamda uyumalarını sağlayarak melatonin hormonunun işlevlerini desteklemek, kaliteli bir uyku için çok önemlidir.  Tüm bunları göz önüne aldığımızda çocuğun fiziksel, sosyal ve duygusal gelişimi için tek başına uyuması oldukça önemlidir. Ebeveynlerine bağımlı bir kişilik geliştirmesinin önüne geçmek adına sağlıklı bir uyku rutini oluşturulmalıdır. Ebeveynleriyle birlikte uyuyan çocuklarda genellikle özgüven eksiklikleri, içine kapanma, sosyal olarak geri çekilme, anne bağımlılığı, yeni ortam mekânlara alışmada, arkadaş edinme konusunda, problem çözme becerilerinde zorluk yaşama gibi sorunlar olabilmektedir. Çocuğunuzun bağımsız kendi kendine yetebilen bir birey olarak büyümesi için düzenli bir şekilde kendi yatağında uyuması çok önemlidir. Çocuğunuzun kendi odasında rahatça uyuyabilmesi için sizlere anlatacağım bu önerileri uygulayabilirsiniz. 1) Uyku saatinden en az yarım saat önce çocuğa uyku saati hatırlatılmalı ve sürdürdüğü etkinliği tamamlamasına fırsat verilmelidir. Rutinlerimiz biz yetişkinlerde olduğu kadar ,çocuklarda da çok önemlidir. Uyku öncesi hazırlık evresinde diş fırçalama v.b. çocuklara uyku vaktinin geldiğini hatırlatacak eylemler önemsenmelidir. *Çocuklarda soyut kavramlar henüz yetişkinler kadar net olmadığı için zaman algıları bizlere göre farklıdır. Bu yüzden uyku saati ebeveynleri tarafından hatırlatılmalı ve o sırada sürdürdüğü etkinliği bitirmesine fırsat verilmelidir. Süre hatırlatılmayan veya aniden yatması gerektiği hatırlatılan çocuk o anda sevdiği bir oyun oynuyorsa uyumamakta direnecek ve rutini aksayacaktır. 2) Aşırı aktivite gerektiren hareketli oyunlar uykudan bir saat önce bıraktırılmalıdır. *Aşırı aktivite gerektiren oyunlarda yüksek efor sarf edeceği metabolizması hızlanacak ve uykuya geçişini zorlaştıracaktır. 3) Gece beslenmeleri özellikle sıvı alımları sınırlandırılmalıdır. Çünkü tuvalet ihtiyacı uyku sürecini etkilemektedir. *Gece beslenmeleri ve sıvı alımı uykudan en az 30 dakika önce kesilmelidir. Dolu olan mide sindirim yapacağı için uykuya geçişi zorlaştırabilir.  Ayrıca sıvı alımı da gece sık sık tuvalet ihtiyacı için uyanmasına sebep olup uykusunun bölünmesine neden olacaktır.  Bu iki durumda çocuğun kaliteli uyku uyumasına engel olabilir. 4) Aile olarak her gün uygulayabileceğiniz bir uyku rutini ve onun gelişimine uygun bir uyku saati belirleyin. (Süt içmek, diş fırçalamak, pijamaları giymek vb.) Neden bu rutine uyulması gerektiğini açıklayarak uykunun onun gelişimindeki önemini vurgulayın. *Bu rutinin sırasına ve yapılacaklara birlikte karar vermek çocuğunuzun daha kolay benimsemesini sağlayacaktır. 5) Belirlediğiniz saate sadık kalarak tutarlı bir şekilde kararlılığınızı sürdürün. Özel durumlarda beraber karar verilerek bu saat esnetilebilir. *Yapılan araştırmalardan biliyoruz ki bir durumun davranış olarak benimsenmesi için aynı düzende belli bir süre tekrar edilmesi gerekir. Bu yüzden uyku öncesi rutine sadık kalmak ve her gün aynı şekilde tekrar etmek çok önemlidir. 6) Çocuğunuzun kolay uykuya geçebilmesi için öykü okuma, günün sohbeti vb. rahatlatıcı etkinlikler yapabilirsiniz. *Hikâye, öykü okumak, okutturmak veya günün sohbetini, yarın neler yapacağını konuşmak çocuğunuzu rahatlatacağı ve varsa kaygısını azaltacağı için uykuya geçişini kolaylaştıracaktır. 7) Çocuğunuzla birlikte yatmayın, ayakucunda oturun veya başucunda sandalyede bekleyin. *Çocuğunuzla birlikte onun yatağında veya kendi yatağınızda yatmayın. Bu durum onun kendi yatağında tek başına uyuyabilme yetisini azaltacaktır. Elbette sık sık sizinle uyuyan çocuğunuz ilk geceden kendi yatağında uyumakta zorlanabilir. Bunu aşama aşama davranışsal yöntemle çözebilirsiniz. Önceleri onun yatağının kenarına uzanıp uyumasını bekleyebilir ve o uykuya daldıktan sonra odadan ayrılabilirsiniz. Bir sonraki aşamada ayakucuna oturabilir yine uykuya daldıktan sonra odadan ayrılabilirsiniz. Bu yöntemi uygularken ‘Uyku Çizelgesi’ ni kullanmak size yardımcı olabilir. 8) Uykuya geçişişi kolaylaştıracak bir nesne seçmesini sağlayabilirsiniz (Oyuncak ayı, battaniye). *Çocukların ebeveynleriyle birlikte uyumak istemelerinin temel sebeplerinden biri kendilerini sizlerin yanında güvende hissetmeleridir. Bu sebeple ona sizi hatırlatacak bir nesne seçmesini sağlayabilirsiniz. Genelde bu çocuklar için oyuncak ayı, bebeklik battaniyeleri veya anne/babasının T- Shirt ü olabiliyor. 9) Çocuğunuz karanlıktan korkuyorsa uyku kalitesini olumsuz etkilemeyecek bir gece lambası ile uyumasını sağlayabilirsiniz. *Çocukluk döneminde yaşanan ve normal sınırlarda kalan korkular oldukça sık yaşanır ve olağandır. Eğer çocuğunuz bu sebeple uykuya geçmekte zorlanıyorsa loş bir gece lambası odasında uyumasına olanak sağlayacaktır. Ayrıca bu gece lambasını birlikte seçmek yine kendi odasına olan bağını arttırmak için güzel bir yöntem olabilir. 10) Sakin ve kararlı bir ses tonuyla iyi geceler öpücüğü kondurup, sabah görüşürüz diyerek yanından ayrılın. *Ayrılık anksiyetesi yani sizden ayrıldığında başınıza/başına kötü bir şey geleceğinin düşünülmesi durumu ilkokul döneminde bitmiş olsa da zaman zaman tekrar ortaya çıkabilir. Böyle zamanlarda da çocuğunuz yine sizinle yatmak isteyebilir. Bu durumun önüne geçmek ve çocuğunuzun kaygısını azaltmak için sizin kendi odanızda uyuduğunuzu ve sabah görüşeceğinizi söylemek onu rahatlatacaktır. 11) Çocuğunuz gece ağlayarak uyandığında yanına giderek sakinleştirin. Uyuyuncaya kadar yanında bekleyeceğinizi söyleyin. Susmuyor diye onu asla yatağınıza almayın. *Davranışın oluşması için tutarlı ve sabırlı olunması çok önemlidir. ‘Bu gecelik böyle olsun’ diyerek çocuğunuzu yatağınıza aldığınızda ona ertesi gün gelmesi içinde izin vermiş olursunuz.  O yüzden ne kadar ağlasa da yine sakin ve güven veren bir tavırla yatağına dönmesi gerektiğini söyleyebilirsiniz. 12) Anne babanın çocuğu uykuya hazırlama sürecindeki sorumluluğu paylaşabilirsiniz. *Her gece anneye bırakılan uykuya hazırlanma süreci anne-çocuk arasındaki ilişkiyi olumsuz etkileyebilir. Özellikle sizinle uyumak isteyen çocuğunuz anneye karşı öfke besleyebilir. Babanın da tüm rutine katılması veya iş bölümü yapılması çocuğunuzun sizin ne kadar net kararlı olduğunuzu anlamasını sağlayacaktır. 13) Çocuğunuzun isteği doğrultusunda yatak odasında değişiklikler yapabilirsiniz. Odasında kendini huzurlu hisseden bir çocuk, yatağında rahatça uyuyacaktır. *Çocuklar kendilerine ait ve onları güvende hissettiren ortamlarda daha huzurlu olurlar. Bu yüzden çocuğunuzun istekleri doğrultusunda mümkün olan değişiklikleri yapabilirsiniz. Örneğin gece lambasını birlikte seçmek, onun sevdiği çizgi film kahramanının olduğu nevresim takımını kullanmak, duvarlara onun yaptığı resimleri asmak gibi. 14) Çocuğunuz sizinle uzun zamandır birlikte uyuyorsa ilk olarak onunla bunun yanlış olduğunu ve artık kendi yatağında yatması gerektiğini söylemelisiniz. Uygulamaya başlamak için birkaç gün sonrasını seçebilirsiniz. Örneğin cuma günü konuşup pazartesi günü ayrı yatma uygulamasına geçebilirsiniz. Böylece çocuğunuzun kaygısını azaltmak için birkaç gününüz olacaktır. Bu birkaç günde çocuğunuzla kendi yatağında uyumasının faydaları üzerine konuşmalısınız. Çocuğunuz kendi yatağına geçme konusunda çok direnç gösteriyor ise aşamalı bir geçiş yapabilirsiniz. İlk etapta sizin odanızda ona başka bir yatak koyabilirsiniz. Birkaç gün bu şekilde geçtikten sonra onu kendi yatağına yatırıp uyuyana kadar yanında bekleyebilir, bu sürece de uyum sağladıktan sonra uyku saati geldiğinde kendi yatağına gidip uyuması konusunda alışkanlık kazandırabilirsiniz. 15) Kitap Önerisi: Çocuklarda Uyku Sorunları ve Çözümlemeleri – Richard Ferber / İyi Uykular, Tatlı Rüyalar El Kitabı- Kim West    
Ekleme Tarihi: 27 Mart 2023 - Pazartesi
ESRA ÖZDOĞAN

UYKU ALIŞKANLIĞI

Öncelikle uyku kavramının tanımıyla sürece başlamalıyız.Anlamını bilmediğimiz her şey önemini de yitirir aksi takdirde.

Uyku; dış ve iç uyaranlara algılama yetisinin azaltıldığı ya da kapatıldığı, tepki gücünün zayıfladığı ve günlük aktivitelerimizi yapabilmemiz için gerekli hazırlığın sağlandığı çok önemli bir zihinsel evredir.

Çocuklar için ideal uyku saatleri; okul öncesi dönemde (3-5 yaş) 10-13 saat, okul dönemi (6-13 yaş) için ise 9 ila 11 saat arasıdır. Çocuk ne kadar küçükse uyku ihtiyacı da o kadar fazladır. Düzenli uyuyan çocukta büyüme daha hızlı olacaktır. Yine bu çocuklarda öğrenmenin daha net, hafızanın daha güçlü olduğu ortaya konmuştur. Yetersiz uyuyan çocuklarda durum tam tersidir. Eksik uyku çocuğun ertesi gün daha huzursuz, öfkeli, isteksiz olmasına ve dikkatini toparlamakta zorlanmasına sebep olacaktır. Yeterince uyuyamayan çocuklarda obezitenin daha sık olduğu da yapılan araştırmalar tarafından saptanmıştır.

Ayrıca büyümede büyük rolü olan ve normal vücut rutinlerini oluşturmamızı sağlayan Melatonin hormonu gece karanlıkta salgılanır. Bu hormon 21.00’da salgılanmaya başlar ve gece 02.00-04.00 arası en yüksek seviyeye çıkar. Melatonin bu nedenle uyku getirir ve sabah ise uyanmamıza yardımcı olur. Melatonin hormonunun etkileri ise şunlardır; uykuyu getirir, uykuya geçişi sağlar ve bağışıklık sistemini düzenler. Çocukların karanlık/loş ve sessiz bir ortamda uyumalarını sağlayarak melatonin hormonunun işlevlerini desteklemek, kaliteli bir uyku için çok önemlidir. 

Tüm bunları göz önüne aldığımızda çocuğun fiziksel, sosyal ve duygusal gelişimi için tek başına uyuması oldukça önemlidir. Ebeveynlerine bağımlı bir kişilik geliştirmesinin önüne geçmek adına sağlıklı bir uyku rutini oluşturulmalıdır.

Ebeveynleriyle birlikte uyuyan çocuklarda genellikle özgüven eksiklikleri, içine kapanma, sosyal olarak geri çekilme, anne bağımlılığı, yeni ortam mekânlara alışmada, arkadaş edinme konusunda, problem çözme becerilerinde zorluk yaşama gibi sorunlar olabilmektedir. Çocuğunuzun bağımsız kendi kendine yetebilen bir birey olarak büyümesi için düzenli bir şekilde kendi yatağında uyuması çok önemlidir.

Çocuğunuzun kendi odasında rahatça uyuyabilmesi için sizlere anlatacağım bu önerileri uygulayabilirsiniz.

1) Uyku saatinden en az yarım saat önce çocuğa uyku saati hatırlatılmalı ve sürdürdüğü etkinliği tamamlamasına fırsat verilmelidir. Rutinlerimiz biz yetişkinlerde olduğu kadar ,çocuklarda da çok önemlidir. Uyku öncesi hazırlık evresinde diş fırçalama v.b. çocuklara uyku vaktinin geldiğini hatırlatacak eylemler önemsenmelidir.

*Çocuklarda soyut kavramlar henüz yetişkinler kadar net olmadığı için zaman algıları bizlere göre farklıdır. Bu yüzden uyku saati ebeveynleri tarafından hatırlatılmalı ve o sırada sürdürdüğü etkinliği bitirmesine fırsat verilmelidir. Süre hatırlatılmayan veya aniden yatması gerektiği hatırlatılan çocuk o anda sevdiği bir oyun oynuyorsa uyumamakta direnecek ve rutini aksayacaktır.

2) Aşırı aktivite gerektiren hareketli oyunlar uykudan bir saat önce bıraktırılmalıdır.

*Aşırı aktivite gerektiren oyunlarda yüksek efor sarf edeceği metabolizması hızlanacak ve uykuya geçişini zorlaştıracaktır.

3) Gece beslenmeleri özellikle sıvı alımları sınırlandırılmalıdır. Çünkü tuvalet ihtiyacı uyku sürecini etkilemektedir.

*Gece beslenmeleri ve sıvı alımı uykudan en az 30 dakika önce kesilmelidir. Dolu olan mide sindirim yapacağı için uykuya geçişi zorlaştırabilir.  Ayrıca sıvı alımı da gece sık sık tuvalet ihtiyacı için uyanmasına sebep olup uykusunun bölünmesine neden olacaktır.  Bu iki durumda çocuğun kaliteli uyku uyumasına engel olabilir.

4) Aile olarak her gün uygulayabileceğiniz bir uyku rutini ve onun gelişimine uygun bir uyku saati belirleyin. (Süt içmek, diş fırçalamak, pijamaları giymek vb.) Neden bu rutine uyulması gerektiğini açıklayarak uykunun onun gelişimindeki önemini vurgulayın.

*Bu rutinin sırasına ve yapılacaklara birlikte karar vermek çocuğunuzun daha kolay benimsemesini sağlayacaktır.

5) Belirlediğiniz saate sadık kalarak tutarlı bir şekilde kararlılığınızı sürdürün. Özel durumlarda beraber karar verilerek bu saat esnetilebilir.

*Yapılan araştırmalardan biliyoruz ki bir durumun davranış olarak benimsenmesi için aynı düzende belli bir süre tekrar edilmesi gerekir. Bu yüzden uyku öncesi rutine sadık kalmak ve her gün aynı şekilde tekrar etmek çok önemlidir.

6) Çocuğunuzun kolay uykuya geçebilmesi için öykü okuma, günün sohbeti vb. rahatlatıcı etkinlikler yapabilirsiniz.

*Hikâye, öykü okumak, okutturmak veya günün sohbetini, yarın neler yapacağını konuşmak çocuğunuzu rahatlatacağı ve varsa kaygısını azaltacağı için uykuya geçişini kolaylaştıracaktır.

7) Çocuğunuzla birlikte yatmayın, ayakucunda oturun veya başucunda sandalyede bekleyin.

*Çocuğunuzla birlikte onun yatağında veya kendi yatağınızda yatmayın. Bu durum onun kendi yatağında tek başına uyuyabilme yetisini azaltacaktır. Elbette sık sık sizinle uyuyan çocuğunuz ilk geceden kendi yatağında uyumakta zorlanabilir. Bunu aşama aşama davranışsal yöntemle çözebilirsiniz. Önceleri onun yatağının kenarına uzanıp uyumasını bekleyebilir ve o uykuya daldıktan sonra odadan ayrılabilirsiniz. Bir sonraki aşamada ayakucuna oturabilir yine uykuya daldıktan sonra odadan ayrılabilirsiniz. Bu yöntemi uygularken ‘Uyku Çizelgesi’ ni kullanmak size yardımcı olabilir.

8) Uykuya geçişişi kolaylaştıracak bir nesne seçmesini sağlayabilirsiniz (Oyuncak ayı, battaniye).

*Çocukların ebeveynleriyle birlikte uyumak istemelerinin temel sebeplerinden biri kendilerini sizlerin yanında güvende hissetmeleridir. Bu sebeple ona sizi hatırlatacak bir nesne seçmesini sağlayabilirsiniz. Genelde bu çocuklar için oyuncak ayı, bebeklik battaniyeleri veya anne/babasının T- Shirt ü olabiliyor.

9) Çocuğunuz karanlıktan korkuyorsa uyku kalitesini olumsuz etkilemeyecek bir gece lambası ile uyumasını sağlayabilirsiniz.

*Çocukluk döneminde yaşanan ve normal sınırlarda kalan korkular oldukça sık yaşanır ve olağandır. Eğer çocuğunuz bu sebeple uykuya geçmekte zorlanıyorsa loş bir gece lambası odasında uyumasına olanak sağlayacaktır. Ayrıca bu gece lambasını birlikte seçmek yine kendi odasına olan bağını arttırmak için güzel bir yöntem olabilir.

10) Sakin ve kararlı bir ses tonuyla iyi geceler öpücüğü kondurup, sabah görüşürüz diyerek yanından ayrılın.

*Ayrılık anksiyetesi yani sizden ayrıldığında başınıza/başına kötü bir şey geleceğinin düşünülmesi durumu ilkokul döneminde bitmiş olsa da zaman zaman tekrar ortaya çıkabilir. Böyle zamanlarda da çocuğunuz yine sizinle yatmak isteyebilir. Bu durumun önüne geçmek ve çocuğunuzun kaygısını azaltmak için sizin kendi odanızda uyuduğunuzu ve sabah görüşeceğinizi söylemek onu rahatlatacaktır.

11) Çocuğunuz gece ağlayarak uyandığında yanına giderek sakinleştirin. Uyuyuncaya kadar yanında bekleyeceğinizi söyleyin. Susmuyor diye onu asla yatağınıza almayın.

*Davranışın oluşması için tutarlı ve sabırlı olunması çok önemlidir. ‘Bu gecelik böyle olsun’ diyerek çocuğunuzu yatağınıza aldığınızda ona ertesi gün gelmesi içinde izin vermiş olursunuz.  O yüzden ne kadar ağlasa da yine sakin ve güven veren bir tavırla yatağına dönmesi gerektiğini söyleyebilirsiniz.

12) Anne babanın çocuğu uykuya hazırlama sürecindeki sorumluluğu paylaşabilirsiniz.

*Her gece anneye bırakılan uykuya hazırlanma süreci anne-çocuk arasındaki ilişkiyi olumsuz etkileyebilir. Özellikle sizinle uyumak isteyen çocuğunuz anneye karşı öfke besleyebilir. Babanın da tüm rutine katılması veya iş bölümü yapılması çocuğunuzun sizin ne kadar net kararlı olduğunuzu anlamasını sağlayacaktır.

13) Çocuğunuzun isteği doğrultusunda yatak odasında değişiklikler yapabilirsiniz. Odasında kendini huzurlu hisseden bir çocuk, yatağında rahatça uyuyacaktır.

*Çocuklar kendilerine ait ve onları güvende hissettiren ortamlarda daha huzurlu olurlar. Bu yüzden çocuğunuzun istekleri doğrultusunda mümkün olan değişiklikleri yapabilirsiniz. Örneğin gece lambasını birlikte seçmek, onun sevdiği çizgi film kahramanının olduğu nevresim takımını kullanmak, duvarlara onun yaptığı resimleri asmak gibi.

14) Çocuğunuz sizinle uzun zamandır birlikte uyuyorsa ilk olarak onunla bunun yanlış olduğunu ve artık kendi yatağında yatması gerektiğini söylemelisiniz. Uygulamaya başlamak için birkaç gün sonrasını seçebilirsiniz. Örneğin cuma günü konuşup pazartesi günü ayrı yatma uygulamasına geçebilirsiniz. Böylece çocuğunuzun kaygısını azaltmak için birkaç gününüz olacaktır. Bu birkaç günde çocuğunuzla kendi yatağında uyumasının faydaları üzerine konuşmalısınız. Çocuğunuz kendi yatağına geçme konusunda çok direnç gösteriyor ise aşamalı bir geçiş yapabilirsiniz. İlk etapta sizin odanızda ona başka bir yatak koyabilirsiniz. Birkaç gün bu şekilde geçtikten sonra onu kendi yatağına yatırıp uyuyana kadar yanında bekleyebilir, bu sürece de uyum sağladıktan sonra uyku saati geldiğinde kendi yatağına gidip uyuması konusunda alışkanlık kazandırabilirsiniz.

15) Kitap Önerisi: Çocuklarda Uyku Sorunları ve Çözümlemeleri – Richard Ferber / İyi Uykular, Tatlı Rüyalar El Kitabı- Kim West

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve mersintime.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.