Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuzağıralioğlu ,İsrail’in Gazze’de yürüttüğü saldırılar ve sivillere yönelik katliamlarını sert sözlerle eleştirdi. Ağıralioğlu, Türkiye’nin tarihsel sorumluluğuna vurgu yaparak, sadece insani yardım göndermenin yeterli olmadığını, daha etkin bir duruş sergilenmesi gerektiğini belirtti.
Açıklamasında, “İsrail bildiğimiz İsrail’dir. Azgınlığı bildiğimiz azgınlıktır. Zulüm bildiğimiz zulümdür.” ifadelerini kullanan Ağıralioğlu, İsrail’in geçmişte de benzer politikalar izlediğini hatırlatarak, Osmanlı’nın en zayıf döneminde bile zulme karşı durabildiğini söyledi.
Ağıralioğlu, “Türkler çok uzunca yüzyıllar her gadre uğrayanın, her zulme uğrayanın başına ilk kavuşan el oldular. Her zulmü durdurmak için kudret oldular.” diyerek Türkiye’nin tarih boyunca mağdurların yanında olduğunu vurguladı.
Günümüzde ise Türkiye’nin bu tarihi sorumluluğu yerine getirmekte yetersiz kaldığını ifade eden Ağıralioğlu, “Şimdi ne kadar zayıf olmalıyız ki biz gözümüzün önünde çoluk çocuk demeden katleden bir alçaklığa yetemiyoruz.” sözleriyle mevcut dış politika tutumunu eleştirdi.
Yardımların önemli olduğunu ancak yeterli olmadığını belirten Ağıralioğlu, “Yemek de göndermek kıymetlidir, su da göndermek kıymetlidir... Ama bunlar bizim Müslümanlığımıza yetmez. Başkalarının Müslümanlığına yetebilir, bizim Türklüğümüze yetmez.” diyerek, daha etkili siyasi ve diplomatik adımlar atılması çağrısında bulundu.
Ağıralioğlu konuşmasının devamında , ''Bir şeyi özellikle vurgulamak istiyorum: Biliyorsunuz, Filistin’in sembolü anahtardır. Çünkü o anahtar, “Bir gün geri döneceğiz” demektir. Aynı şekilde, Karabağ’da Ermeni zulmünden dolayı evlerinden göç etmek zorunda kalan Azerbaycan Türklerinin, yanlarına alabildikleri tek şey de anahtardı. O da aynı anlamı taşıyordu: “Bir gün geri döneceğiz.”
Bizim partimizin sembolü olarak seçtiğimiz anahtar da bu derin anlamı taşır. Anahtar, milletimiz için bir gün kendimize döneceğimizin, kendi öz benliğimize kavuşacağımızın sembolüdür. Bizim için, Türk milleti için anahtar, sadece bir kilidi değil; kendi hakikatimizi, kendi yolumuzu ve yeniden dirilişimizi açan bir mananın anahtarıdır.
İnşallah Anahtar Parti, Türk milletinin kendine dönebilme, kendine gelebilme ve kendine geldikten sonra insanlık için yeniden adaletin, merhametin ve kudretin miğferi olabilme imkanını sağlayacak maharetin adı olur. Duamız budur '' dedi.