Murat BAĞIŞ
Köşe Yazarı
Murat BAĞIŞ
 

Nerede Geçen Yılın Ramazanı

Yeniden bir ramazan ayını yaşıyoruz. Bugün, üçüncü gün sona ermek üzere. Biraz tenha, biraz buruk, biraz yalnız. Geçtiğimiz yılın ramazanına kadar her ramazan vakti geldiğinde sohbetlerimizin önüne mutlaka eskiyi, eski zamanları, eski ramazanları koyardık. “Nerede o eski ramazanlar” diye başladığımız konuşmalarımızda paylaşılan hayatları, paylaşılan sofraları, paylaşılan kardeşlikleri, dede torun muhabbetlerini, sade ama tadına doyum olmayan kalabalık iftarları, “bir varmış bir yokmuş” kelimeleriyle başlayan baba dilinden masalları, analarımızın elinden hazırlanan tadını ve anısını unutamadığımız evin oruç tutmayan küçüklerinin bile kalktıkları sahurları, tatlı bir oruç tutma yarışına döndürülen çocukluğumuzun ramazanlarını özlemle anardık. Mahalle camisinde hep beraber kılınan teravihleri, her dört rekatta bir bize şarkı gibi gelen salavat ve kısa ilahileri, namaz kılınırkenki masum gülüşlerimizi hatırlar duygulanırdık. Ramazanın başlangıcından bitimine kadar “artık şimdiki ramazanlar, teravihler, iftarlar, sahurlar eskisi gibi değil” deyip hasretle eski ramazanlardan söz ederdik. Bizler eskileri anıp dururken camilerde kılınan teravihlerin, birlikte yapılan iftarların, komşu ve akraba ziyaretlerinin bir anda elimizden kayıp gittiğini gördük. Bir anda çok eskilerin değil geçen yılın ramazanını aramaya/anmaya başladık. Kaybedince, aslında hep eskilerin değil yenilerin de güzel olduğunu anladık. Şu anda çoğumuz nerede o eski ramazanlar cümlesi yerine, karşılıklı iftar davetleriyle, bir araya gelinen iftar sofralarıyla, teravihleriyle, teravih sonrası cami yakınlarındaki çay ocaklarındaki sohbetleriyle, ramazan etkinlikleriyle geçen yılın ramazanını anmakta ve aramaktadır sanırım. Güzellik eski veya yenide değil bizim yaşadıklarımız ve yaşattıklarımızda imiş meğer ki. Büyüklerimiz bir aya yakın bir zamandır evlerinde mahzun ve yalnız bir şekilde pencere önünde biz çocuklarını ve torunlarını beklerken, bizler de büyüklerimizin yanına gitmeyi, dizlerinin dibinde oturmayı, hayır dualarını almayı ve ellerinden öpmeyi çok özledik eminimki. Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de yayılan koronavirüs salgınının bir an önce sona ermesini, birlik ve dayanışma içinde sevdiklerimizle ve sevenlerimizle birlikte bütün zamanların olduğu gibi yeni ramazanların da beraber yaşanmasını temenni ediyorum. Bu yıl ramazanı sağlığımız için evde kalarak yalnız geçiriyoruz ancak inşallah bayram gelmeden bu musibetin nihayete ermesi ve ramazan bayramına tıpkı geçen yılın bayramı gibi birlikte girmek ve kucaklaşmak nasip olsun. Yalnız geçirdiğimiz bu ramazanı kendimizle samimi bir yüzleşme ve imtihan vesilesi bilmeliyiz. Görerek/gözeterek çevremizi, muhasebeye çekerek kalbimizi, nefsimizi, bedenimizi, vaktimizi ve dahi bütün sosyal ilişkilerimizi karşılamalı ve yaşamalıyız ramazanı. Bundan sonra sağlıkla ulaşacağımız ramazanları, eskileri anmakla geçirmek yerine eski heyecan ve güzelliklerle yaşamak, yaşatmak ve geleceğe anılacak yeni ramazan hatıraları bırakmak en doğrusu olacaktır. Sağlıkla kalın.
Ekleme Tarihi: 26 Nisan 2020 - Pazar
Murat BAĞIŞ

Nerede Geçen Yılın Ramazanı

Yeniden bir ramazan ayını yaşıyoruz. Bugün, üçüncü gün sona ermek üzere. Biraz tenha, biraz buruk, biraz yalnız.
Geçtiğimiz yılın ramazanına kadar her ramazan vakti geldiğinde sohbetlerimizin önüne mutlaka eskiyi, eski zamanları, eski ramazanları koyardık.
“Nerede o eski ramazanlar” diye başladığımız konuşmalarımızda paylaşılan hayatları, paylaşılan sofraları, paylaşılan kardeşlikleri, dede torun muhabbetlerini, sade ama tadına doyum olmayan kalabalık iftarları, “bir varmış bir yokmuş” kelimeleriyle başlayan baba dilinden masalları, analarımızın elinden hazırlanan tadını ve anısını unutamadığımız evin oruç tutmayan küçüklerinin bile kalktıkları sahurları, tatlı bir oruç tutma yarışına döndürülen çocukluğumuzun ramazanlarını özlemle anardık.
Mahalle camisinde hep beraber kılınan teravihleri, her dört rekatta bir bize şarkı gibi gelen salavat ve kısa ilahileri, namaz kılınırkenki masum gülüşlerimizi hatırlar duygulanırdık.
Ramazanın başlangıcından bitimine kadar “artık şimdiki ramazanlar, teravihler, iftarlar, sahurlar eskisi gibi değil” deyip hasretle eski ramazanlardan söz ederdik.
Bizler eskileri anıp dururken camilerde kılınan teravihlerin, birlikte yapılan iftarların, komşu ve akraba ziyaretlerinin bir anda elimizden kayıp gittiğini gördük.
Bir anda çok eskilerin değil geçen yılın ramazanını aramaya/anmaya başladık. Kaybedince, aslında hep eskilerin değil yenilerin de güzel olduğunu anladık.
Şu anda çoğumuz nerede o eski ramazanlar cümlesi yerine, karşılıklı iftar davetleriyle, bir araya gelinen iftar sofralarıyla, teravihleriyle, teravih sonrası cami yakınlarındaki çay ocaklarındaki sohbetleriyle, ramazan etkinlikleriyle geçen yılın ramazanını anmakta ve aramaktadır sanırım.
Güzellik eski veya yenide değil bizim yaşadıklarımız ve yaşattıklarımızda imiş meğer ki.
Büyüklerimiz bir aya yakın bir zamandır evlerinde mahzun ve yalnız bir şekilde pencere önünde biz çocuklarını ve torunlarını beklerken, bizler de büyüklerimizin yanına gitmeyi, dizlerinin dibinde oturmayı, hayır dualarını almayı ve ellerinden öpmeyi çok özledik eminimki.
Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de yayılan koronavirüs salgınının bir an önce sona ermesini, birlik ve dayanışma içinde sevdiklerimizle ve sevenlerimizle birlikte bütün zamanların olduğu gibi yeni ramazanların da beraber yaşanmasını temenni ediyorum.
Bu yıl ramazanı sağlığımız için evde kalarak yalnız geçiriyoruz ancak inşallah bayram gelmeden bu musibetin nihayete ermesi ve ramazan bayramına tıpkı geçen yılın bayramı gibi birlikte girmek ve kucaklaşmak nasip olsun.
Yalnız geçirdiğimiz bu ramazanı kendimizle samimi bir yüzleşme ve imtihan vesilesi bilmeliyiz. Görerek/gözeterek çevremizi, muhasebeye çekerek kalbimizi, nefsimizi, bedenimizi, vaktimizi ve dahi bütün sosyal ilişkilerimizi karşılamalı ve yaşamalıyız ramazanı.
Bundan sonra sağlıkla ulaşacağımız ramazanları, eskileri anmakla geçirmek yerine eski heyecan ve güzelliklerle yaşamak, yaşatmak ve geleceğe anılacak yeni ramazan hatıraları bırakmak en doğrusu olacaktır.
Sağlıkla kalın.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve mersintime.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.