Murat BAĞIŞ
Köşe Yazarı
Murat BAĞIŞ
 

Bu Pazar Filistin İçin Yürüyelim

Ömrünün önemli bir zaman dilimini sürgünlerde geçiren Victor Hugo, o zorlu dönemlerinde bile pes etmemiş, direncinden bir şey kaybetmemiş, en iyi yaptığı eylem olan yazmayı sürdürmüş, yazarak toplumu etkileyeceğine inanmış ve bunu gerçekleştirebilmişte. Hugo yaşadığı sürgün dönemini doğadan yaptığı bir gözlemle ilişkilendirerek ‘gecenin en karanlık anı, şafak sökmeden az önceki zamandır’ diyerek anlatmış ve en sıkıntılı zamanında bile umudunu/beklentisini korumuş asla doğru bildiğini yapmaktan geri durmamıştır. … Haksızlıklar karşısında durmanın ve gösterilen tepkilerin ne denli kıymetli olduğunu anlatan aslında bakış açımızı değiştiren ve etkilendiğim bir anekdotu paylaşmak isterim. Vietnam Savaşı boyunca bir adam her gece Beyaz Saray önünde tek bir mum yakarak Amerikan işgalini protesto ediyordu. Bir gece bir muhabir adamın yanına gelip “bu küçük protestonuzun gerçekten bir şeyi değiştireceğine inanıyor musunuz?” diye sordu. Her gece aynı heyecan ve azimle tek başına protestosunu yapan adam: “Ben buraya onları değiştirmek için değil, onlar beni değiştiremesin diye geliyorum. İnsanlığımı benden alamasınlar, insan kalabileyim diye geliyorum her gece” şeklinde cevap verir. … Alışırsak hepimiz her şeyimizi kaybederiz diye haykırıyordu bir yaşlı amca gözyaşları içinde önceki akşam televizyon ekranlarından hepimize. İnsan her şeye alışırmış zamanla. Kabul etmediği, reddettiği, isyan ettiği her şeye gün geçtikçe alışırmış. Eylemler söze, sözler sadece üzülmeye dönermiş. Ve bir akşam bir kumanda düğmesine basıp kanalı değiştirince aslında hiçbir şeyi değiştiremediğini ama kendisinin değiştiğinin farkına bile varmazmış insan.  * Yüz yıllık bir işgalin, zulmün, soykırımın, siyonist vahşetin faili İsrail 3 ayı aşkın bir süredir yine/yeniden katliam yapıyor. Yüz yıldır israile alışmış olan suskun dünyanın gözleri önünde hiçbir dinin/zihnin/anlayışın/ahlakın kabul edemeyeceği histerik bir ruh haliyle yakmaya/yıkmaya/katletmeye devam ediyor. Kadın, çocuk, bebek, yaşlı, engelli, gazeteci, yardım gönüllüsü… Kimin öldüğüne bakmadan sadece öldürüyor. İlk gün yükselen sonra yavaş yavaş şiddeti düşen tepkilere aldırmıyor İsrail. Önce bağırırlar sonra nasıl olsa yüz yıldır olduğu gibi alışırlar diye biliyor. Sanki hep öyle de oluyor. Ve azıyor Siyonist/işgalci israil hep böyle olduğunu gördükçe.  Ama artık öyle olmasın. Karanlığın en koyu anında bile inancımızı kaybetmeyelim. Doğru bildiğimizi yapalım, şafak yakındır diyelim ve söken şafağın bir ışığı da biz olalım. Muhabirin Vietnam işgalini protesto eden adama “bir şeyi değiştireceğine inanıyor musun?” diye sorması gibi şu an çoğu kişi kendi kendine ve etrafındakilere aynı şeyi soruyor. Değiştiremiyorsak bile biz değişmeyelim. İşgale/zulme/ölüme alışmayalım. Alışmayalım ki kaybetmeyelim, kaybettirmeyelim. O nedenle her eyleme katılalım. Her söylemde bizim de sesimiz olsun. Değişmeyelim. Biz değişmezsek çocuklarımız da değişmez. Ve bu bir gün gelir bu değişmezliğimiz üzerine değişecek her şey.  * Pazar günü eski Mardin’de “Mardin Halkı, Filistin’e Özgürlük İçin Yürüyor” eylemi olacak. Farklı dinlerin esenlik içinde bir arada yaşadığı, farklı dillerin muhabbetle birlikte konuştuğu, farklı kültürlerin birlikte sokakta yaşama devam ettiği Kudüs’e kardeş şehir Mardin’in her renginin birlikte olacağı bu yürüyüşte israile dur denilecek, Filistin’e destek verilecek ve dünyaya bu Siyonist vahşeti sona erdirin mesajı iletilecek. Yürüyüş 14 Ocak Pazar günü saat 13.00’da Cumhuriyet Meydanında başlayacak ve eski Mardin’in tek caddesinden eski hükümet konağına kadar devam edecek. Bayrağımız, atkımız, inancımızla bu güzel eylemde buluşalım. Ailemizle, çocuklarımızla, dostlarımızla birlikte katılarak biz kalmak için, değişmemek için biz de yürüyelim.   … Bu yazıyı okuyan ama Mardin’de olmayan arkadaşlar siz de bulunduğunuz yerde alın ailenizi, çocuklarınızı, dostlarınızı siz de bu yüz yıllık katliam sona ersin diye yürüyün.  Zira, Yüz yıllık İsrail karanlığının en karanlık anındayız. Şafak yakındır. Bizimle beklenen şimdi şafaktır.
Ekleme Tarihi: 11 Ocak 2024 - Perşembe
Murat BAĞIŞ

Bu Pazar Filistin İçin Yürüyelim

Ömrünün önemli bir zaman dilimini sürgünlerde geçiren Victor Hugo, o zorlu dönemlerinde bile pes etmemiş, direncinden bir şey kaybetmemiş, en iyi yaptığı eylem olan yazmayı sürdürmüş, yazarak toplumu etkileyeceğine inanmış ve bunu gerçekleştirebilmişte.
Hugo yaşadığı sürgün dönemini doğadan yaptığı bir gözlemle ilişkilendirerek ‘gecenin en karanlık anı, şafak sökmeden az önceki zamandır’ diyerek anlatmış ve en sıkıntılı zamanında bile umudunu/beklentisini korumuş asla doğru bildiğini yapmaktan geri durmamıştır.
Haksızlıklar karşısında durmanın ve gösterilen tepkilerin ne denli kıymetli olduğunu anlatan aslında bakış açımızı değiştiren ve etkilendiğim bir anekdotu paylaşmak isterim.
Vietnam Savaşı boyunca bir adam her gece Beyaz Saray önünde tek bir mum yakarak Amerikan işgalini protesto ediyordu.
Bir gece bir muhabir adamın yanına gelip “bu küçük protestonuzun gerçekten bir şeyi değiştireceğine inanıyor musunuz?” diye sordu.
Her gece aynı heyecan ve azimle tek başına protestosunu yapan adam: “Ben buraya onları değiştirmek için değil, onlar beni değiştiremesin diye geliyorum. İnsanlığımı benden alamasınlar, insan kalabileyim diye geliyorum her gece” şeklinde cevap verir.
Alışırsak hepimiz her şeyimizi kaybederiz diye haykırıyordu bir yaşlı amca gözyaşları içinde önceki akşam televizyon ekranlarından hepimize.
İnsan her şeye alışırmış zamanla. Kabul etmediği, reddettiği, isyan ettiği her şeye gün geçtikçe alışırmış. Eylemler söze, sözler sadece üzülmeye dönermiş. Ve bir akşam bir kumanda düğmesine basıp kanalı değiştirince aslında hiçbir şeyi değiştiremediğini ama kendisinin değiştiğinin farkına bile varmazmış insan. 
*
Yüz yıllık bir işgalin, zulmün, soykırımın, siyonist vahşetin faili İsrail 3 ayı aşkın bir süredir yine/yeniden katliam yapıyor.
Yüz yıldır israile alışmış olan suskun dünyanın gözleri önünde hiçbir dinin/zihnin/anlayışın/ahlakın kabul edemeyeceği histerik bir ruh haliyle yakmaya/yıkmaya/katletmeye devam ediyor.
Kadın, çocuk, bebek, yaşlı, engelli, gazeteci, yardım gönüllüsü… Kimin öldüğüne bakmadan sadece öldürüyor.
İlk gün yükselen sonra yavaş yavaş şiddeti düşen tepkilere aldırmıyor İsrail. Önce bağırırlar sonra nasıl olsa yüz yıldır olduğu gibi alışırlar diye biliyor.
Sanki hep öyle de oluyor. Ve azıyor Siyonist/işgalci israil hep böyle olduğunu gördükçe. 
Ama artık öyle olmasın.
Karanlığın en koyu anında bile inancımızı kaybetmeyelim. Doğru bildiğimizi yapalım, şafak yakındır diyelim ve söken şafağın bir ışığı da biz olalım.
Muhabirin Vietnam işgalini protesto eden adama “bir şeyi değiştireceğine inanıyor musun?” diye sorması gibi şu an çoğu kişi kendi kendine ve etrafındakilere aynı şeyi soruyor. Değiştiremiyorsak bile biz değişmeyelim.
İşgale/zulme/ölüme alışmayalım. Alışmayalım ki kaybetmeyelim, kaybettirmeyelim.
O nedenle her eyleme katılalım. Her söylemde bizim de sesimiz olsun. Değişmeyelim. Biz değişmezsek çocuklarımız da değişmez. Ve bu bir gün gelir bu değişmezliğimiz üzerine değişecek her şey. 
*
Pazar günü eski Mardin’de “Mardin Halkı, Filistin’e Özgürlük İçin Yürüyor” eylemi olacak. Farklı dinlerin esenlik içinde bir arada yaşadığı, farklı dillerin muhabbetle birlikte konuştuğu, farklı kültürlerin birlikte sokakta yaşama devam ettiği Kudüs’e kardeş şehir Mardin’in her renginin birlikte olacağı bu yürüyüşte israile dur denilecek, Filistin’e destek verilecek ve dünyaya bu Siyonist vahşeti sona erdirin mesajı iletilecek.
Yürüyüş 14 Ocak Pazar günü saat 13.00’da Cumhuriyet Meydanında başlayacak ve eski Mardin’in tek caddesinden eski hükümet konağına kadar devam edecek.
Bayrağımız, atkımız, inancımızla bu güzel eylemde buluşalım.
Ailemizle, çocuklarımızla, dostlarımızla birlikte katılarak biz kalmak için, değişmemek için biz de yürüyelim. 
 …
Bu yazıyı okuyan ama Mardin’de olmayan arkadaşlar siz de bulunduğunuz yerde alın ailenizi, çocuklarınızı, dostlarınızı siz de bu yüz yıllık katliam sona ersin diye yürüyün. 
Zira,
Yüz yıllık İsrail karanlığının en karanlık anındayız. Şafak yakındır. Bizimle beklenen şimdi şafaktır.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (6)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve mersintime.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Abdulhalim Bağış
(11.01.2024 21:43 - #196)
Berık Allah bık hocam
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve mersintime.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ertuğrul
(11.01.2024 21:58 - #198)
ÇHassasiyetiniz için ve bu güzel yazı için sizlere teşekkür ederim
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve mersintime.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Okuyucu
(11.01.2024 22:06 - #200)
Yüreğine kalemine sağlık Müdürüm.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve mersintime.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Emel kızılboğa
(14.01.2024 00:25 - #203)
Çok güzel bir yazı olmuş maşallah
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve mersintime.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Emel kızılboğa
(14.01.2024 00:25 - #204)
Çok güzel bir yazı olmuş maşallah
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve mersintime.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mehmet Çetin
(14.01.2024 15:55 - #205)
Değiştiremezsek bile değişmemek. ... Ben de bu eylemlerin etkisiz ve etkisiz olduğu için gereksiz olduğunu düşünenlerdendim. Fikrim değişti. Etkileyici bir yazı olmuş.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve mersintime.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.