Bugün 18 Mart. Bir devrin battığı, bir milletin kalbinin attığı Çanakkale destanının yazıldığı tarihtir bugün. Dünyayı etkisi altına alan ve bütün gündemleri değiştiren koronavirüssalgınına ve telaşına rağmen millet olarak yüreğimizin bir başka attığı, bir başka yandığı gündür bugün. Dünyanın şahit olduğu en büyük destanlardan biri. Ölümün mutlak olduğu, bir adım daha atıldığında şehit olunacağının bilindiği, ne geride bırakılan hikâyelerin ne de geleceğe dair hayallerin akla dahi gelemediği bir ortamda nice vatan evladıbir an dahi duraksamadan ileriye yani gözüyle gördüğü ölüme atıldı bugün. *** Edirne’den, Hakkari’ye, Mardin’e, Diyarbakır’a, Bursa’ya İstanbul’a, Anadolu’dan Trakya’ya kadar sayısız adsız kahramanlar bu toprakların her köşesinden işlerini, eşlerini, kundakta bebelerini, hasta yatağında yaşlı annelerini ve babalarını bırakıp cepheye koştular. Sadece ülkemiz sınırları içinden değil Afganistan’dan Arnavutluğa, Bulgaristan’dan Yunanistan’a Mısır’dan Yemen’e, Suudi Arabistan’dan Tunus’a, Suriye, Irak, İran, Azerbaycan’dan Kafkasya’ya Osmanlı coğrafyasının dört bir tarafından onlarca farklı ülkenin insanları da döktükleri kanlarıyla tarihe yazılan Çanakkale destanına damla damla mürekkep oldular. Henüz silahı bile taşıyamayacak kadar küçük olduğu halde asker elbisesini büyük bir sevinçle üstüne giyen çocuklar, “ben gidiyorum düşmana karşı” diyerek anasıyla, ablasıyla, sevdiğiyle helalleşen gençler gidip de dönmediler. 67 kişilik askeriyle Türk mevzilerine karadan saldıran binlerce kişilik İngiliz kuvvetinin saldırılarını durduran Yahya Çavuş ve bütün askerleri kahramanca çarpışıp şehit oldular. Bedir’in aslanlarına benzetilen, tarihe sığmayan, Peygamberimizin aguşunu açıp beklediği şehitlerin günüdür bugün. *** İstiklal şairi Mehmet Akif kurtuluş destanını yazan millete armağan ettiği İstiklal şiirinde dillendirdiği gibi bastığımız yerleri toprak diyerek geçmedik, altındaki binlerce kefensiz yatanı hiç unutmadık. O erler ki canlarını, cananlarını, bütün varlarını feda edip düştükleri toprağı bize yeniden yurt, yeniden vatan ettiler. *** Yurduma namahrem eli değmesin diye elindeki tebeşiri kalem bırakıp silahı kuşanan muallimleri, muallimleriyle birlikte cepheye koşan talebeleri, henüz başladıkları tıbbiyeyi bırakıp vatan müdafaasına koşup Bedir’in aslanları gibi çarpışıp düşmanın ilerleyişini durduran ama tamamı şehit olan ve herkese “Gençliğim Eyvah” dedirten 2500 aslan tıbbiyeliyi rahmetle anıyorum. Çanakkale savaşının değil belki de tarihin en muhteşem kahramanlık destanını yazan, iki gün boyunca düşmana bir adım attırmayan, iki günün sonunda güneş batarken tamamı şehit olan 57. Alayın yiğitlerine rahmet diliyorum. Ülkemizin her ilinden ve kazasından düşmana karşı oğlunu/kardeşin/erini gönderen milyonlarca anayı/bacıyı/eşi, Çanakkale'de çarpışan 500 bin askeri/sivili ve şehit olup toprağa düşen 253 bin gonca gülüminnetle yad ediyorum. *** Ey şehit oğlu şehitler. Gökten ecdâd inerek öpse o pak alnınızı değer. DUA’larımız sizin için olacak. Dün, bugün, yarın ve daima.