AYTUR GEZER
Köşe Yazarı
AYTUR GEZER
 

OKULLARIMIZ CORONAVİRÜS YUVASI MI ?

Tüm Dünya 1 Aralık 2019 tarihinde Çin'in Hubei bölgesi'nin Başkenti Wuhan kentinden gelen haberle öğrendi Coronavirüsü , Covid-19'u. Bu kadar Dünyayı etkisi alacağına inanan çok azdı belki de. Bu gün itibari ile geldiğimiz aşamada ortaya çıkan vaka sayısı , hayatını kaybedenlerin sayısı , yoğun bakımda yatanların , entübe olanların sayısı bizi bir başka sayıyı meraka yönlendiriyor. Acaba 2. dalga Türkiye'ye ne zaman gelecek ? 3. sü 4. sü olacak mı ? İddia edildiği gibi 10 yıllarca sürecek mi ? Yoksa bir başka düşünceye göre her yüz yılda gelen ve yıkımlar bırakarak geçen bir salgın mı ?  Türkiye'de bu gün en çok merak edilen asıl soru soru ise Okullar 31 Ağustos 2020 tarihinde Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un çok önceden açıkladığı gibi Eğitim - Öğretime açılacak mı ? Açılacak evet diyenler var , açılmasın diyenler de... Açılmalı diyenler olduğu gibi açılmamalı diyenler de... 1 Aralık 2019 'da Çin'den öğrendiğimiz Covid-19 ile biz Türkiye'de 11 Mart 2020'de tanıştık ,Türkiye'mizle ilk vakamız tesbit edildi.Lakin 1 Aralık 2019'a duyarsız kalmayan Devletimiz , Sağlık Bakanlığımız marifetiyle harekete geçti , 10 Ocak 2020'de dalında uzman Sağlıkçılardan oluşan Bilim Kurulu'nu oluşturdu. İlk Vaka , İlk ölüm derken bir çok tedbirler de ardı arkasına geldi . 27 Mayıs 2020 tarihine kadar bir çok kısıtlama ve ilklerle karşılaştık , yaşadık.27 Mayıs 2020 tarihi itibari ile  milletçe '' Hiç Birşey Eskisi Gibi Olmayacak '' söyleminin altında '' Yeni Normal''e merhaba dedik. Kısıtlamalar kademeli olarak birer birer kaldırıldı.AVM'ler açıldı , Restorantlar , cafeler açıldı,24 Haziran'da ibadethaneler açıldı. en son 4 Ağustos 2020 tarihi itibari ile spor salonları halı sahalr gibi tesislerle ilgili kısıtlamalar kaldırıldı.Bu süreçte Ramazan Bayramı kısıtlamalar dahilinde , Kurban Bayramı ise Yeni Normal dahilinde '' Sosyal mesafe , Maske ve Hijyen '' uyarıları altında kutlandı. Gelinen noktada yaz mevsimi ve Kurban Bayramı sonrası gnlük vaka sayılarının artışı ,ortaya çıkan tablolar ürkütücü hale gelmeye başlayınca yeniden kısıtlamalar konuşulmaya başlandı. 10 Ocak 2020 tarihinde (Vakti ile erken tedbir olarak kabul edilen) Bilim Kurulumuz ne yazık ki yaklaşık 1 ayını maske takılmalı mı takılmamalı mı ? sorusuna cevap bulamayarak geçirmiştir.Sonrası süreçte de ortaya konulan tek reçete '' maske , mesafe ,Hijyen '' uyarısından ibarettir. Dünya genelinde de şuana kadar başka çare üretilmemiştir.Yaklaşık 160 ülke aşı çalışması yapmakta ama netice ne zaman belli değil.Bana göre '' Maske , Mesafe ve Hijyen '' kuralını slogandan çıkarıp hepimizin hayatına olmazsa olmaz olarak yerleştireceksek , Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu'nun 2 ayağı eksiktir. 1. Ayak ; Diyanet İşleri Başkanlığı , başta camiler olmak üzre tüm ibadethaneler bu konuyu ciddi olarak işlemelidir.Bizim Milletimiz Türk İslam Kültürü ile hemhal olmuş bir millettir.Din adamlarımızın söylemleri etkilidir. 2.Ayak ; Milli Eğitim Bakanlığı , Kamu -Özel tüm okullarımızdır.yaklaşık 18 milyon öğrencimizin hepsinin gözünde öğretmeni çok farklıdır, öyleki çoğu zaman aileden yakındır. Eğer gerçekten 31 Ağustos 2020'de okullar açılır ise ; Bu gün '' Maskesiz ,Sosyal Mesafesiz , Hijyenden uzak '' ,vakai gerçeklerin cirit attığı , açık olan AVM'lerde , Sinemalarda , Cafelerde , Restorantlarda , Sahillerde , Plajlarda her türlü eğlence yerlerinde, sokaklarda , caddelerde vs vs yerlerdeki Coronavirüsün hedefindeki çocuklarımızı ,Türkiye'mizin her yerindeki okullarımız çekip alacak ; Onlara kontrolü çok daha sağlıklı bir ortamı sunacak , Öğretmenlerimiz ile öğrencilerimiz çok daha iyi bilinçlenecek , çocuklarımız sokaklardan evlerine coronavirüs tehdidi ile değil okullarından coronavirüs bilinciyle dönecekler. Sağlık bakanlığımız ,Bilim Kurulu ile birlikte belirttiğim diğer 2 ayağı entegre edebilirse coronavirüsle mücadelede gerçek anlamda somut kazanımlar olacaktır.Aksi takdirde kolluk kuvvetleri ile ceza ile gelinecek nokta ne yazık ki bu kadar... Okullarımız coronavirüs açısından  , sahillerimizden plajlarımızdan , AVM'lerden sokaklarımızdan caddelerimizden çok daha mı tehlikeli  çocuklarımız için? Tabi ki hayır ! İyi bir planlamayla Corona virüs tehdidine karşı en güvenli , en sağlıklı bir ortam olabilir Okullarımız. NOT : Coronavirüsle ilgili verilen mücadelede kapalı oldukları halde ürettikleri sağlık malzemeleri ile en ciddi katkıları büyük fedakarlıklarla sunan  okullarımız ve bu mücadelenin tartışmasız kahramanları sağlıkçılarımız kadar özveride bulunan gazi veren şehit veren öğretmenlerimiz milli eğitim camiamız.İyi bir planlamayla açıldığı anda sunabileceği katkılar çok daha büyük olabilir. Mücadelede şehit olan sağlık ve eğitim çalışanlarımızı rahmetle anıyorum.
Ekleme Tarihi: 08 Ağustos 2020 - Cumartesi
AYTUR GEZER

OKULLARIMIZ CORONAVİRÜS YUVASI MI ?

Tüm Dünya 1 Aralık 2019 tarihinde Çin'in Hubei bölgesi'nin Başkenti Wuhan kentinden gelen haberle öğrendi Coronavirüsü , Covid-19'u. Bu kadar Dünyayı etkisi alacağına inanan çok azdı belki de. Bu gün itibari ile geldiğimiz aşamada ortaya çıkan vaka sayısı , hayatını kaybedenlerin sayısı , yoğun bakımda yatanların , entübe olanların sayısı bizi bir başka sayıyı meraka yönlendiriyor. Acaba 2. dalga Türkiye'ye ne zaman gelecek ? 3. sü 4. sü olacak mı ? İddia edildiği gibi 10 yıllarca sürecek mi ? Yoksa bir başka düşünceye göre her yüz yılda gelen ve yıkımlar bırakarak geçen bir salgın mı ?
 Türkiye'de bu gün en çok merak edilen asıl soru soru ise Okullar 31 Ağustos 2020 tarihinde Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un çok önceden açıkladığı gibi Eğitim - Öğretime açılacak mı ?
Açılacak evet diyenler var , açılmasın diyenler de...
Açılmalı diyenler olduğu gibi açılmamalı diyenler de...
1 Aralık 2019 'da Çin'den öğrendiğimiz Covid-19 ile biz Türkiye'de 11 Mart 2020'de tanıştık ,Türkiye'mizle ilk vakamız tesbit edildi.Lakin 1 Aralık 2019'a duyarsız kalmayan Devletimiz , Sağlık Bakanlığımız marifetiyle harekete geçti , 10 Ocak 2020'de dalında uzman Sağlıkçılardan oluşan Bilim Kurulu'nu oluşturdu. İlk Vaka , İlk ölüm derken bir çok tedbirler de ardı arkasına geldi . 27 Mayıs 2020 tarihine kadar bir çok kısıtlama ve ilklerle karşılaştık , yaşadık.27 Mayıs 2020 tarihi itibari ile  milletçe '' Hiç Birşey Eskisi Gibi Olmayacak '' söyleminin altında '' Yeni Normal''e merhaba dedik. Kısıtlamalar kademeli olarak birer birer kaldırıldı.AVM'ler açıldı , Restorantlar , cafeler açıldı,24 Haziran'da ibadethaneler açıldı. en son 4 Ağustos 2020 tarihi itibari ile spor salonları halı sahalr gibi tesislerle ilgili kısıtlamalar kaldırıldı.Bu süreçte Ramazan Bayramı kısıtlamalar dahilinde , Kurban Bayramı ise Yeni Normal dahilinde '' Sosyal mesafe , Maske ve Hijyen '' uyarıları altında kutlandı. Gelinen noktada yaz mevsimi ve Kurban Bayramı sonrası gnlük vaka sayılarının artışı ,ortaya çıkan tablolar ürkütücü hale gelmeye başlayınca yeniden kısıtlamalar konuşulmaya başlandı.
10 Ocak 2020 tarihinde (Vakti ile erken tedbir olarak kabul edilen) Bilim Kurulumuz ne yazık ki yaklaşık 1 ayını maske takılmalı mı takılmamalı mı ? sorusuna cevap bulamayarak geçirmiştir.Sonrası süreçte de ortaya konulan tek reçete '' maske , mesafe ,Hijyen '' uyarısından ibarettir.
Dünya genelinde de şuana kadar başka çare üretilmemiştir.Yaklaşık 160 ülke aşı çalışması yapmakta ama netice ne zaman belli değil.Bana göre '' Maske , Mesafe ve Hijyen '' kuralını slogandan çıkarıp hepimizin hayatına olmazsa olmaz olarak yerleştireceksek , Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu'nun 2 ayağı eksiktir. 1. Ayak ; Diyanet İşleri Başkanlığı , başta camiler olmak üzre tüm ibadethaneler bu konuyu ciddi olarak işlemelidir.Bizim Milletimiz Türk İslam Kültürü ile hemhal olmuş bir millettir.Din adamlarımızın söylemleri etkilidir. 2.Ayak ; Milli Eğitim Bakanlığı , Kamu -Özel tüm okullarımızdır.yaklaşık 18 milyon öğrencimizin hepsinin gözünde öğretmeni çok farklıdır, öyleki çoğu zaman aileden yakındır.
Eğer gerçekten 31 Ağustos 2020'de okullar açılır ise ; Bu gün '' Maskesiz ,Sosyal Mesafesiz , Hijyenden uzak '' ,vakai gerçeklerin cirit attığı , açık olan AVM'lerde , Sinemalarda , Cafelerde , Restorantlarda , Sahillerde , Plajlarda her türlü eğlence yerlerinde, sokaklarda , caddelerde vs vs yerlerdeki Coronavirüsün hedefindeki çocuklarımızı ,Türkiye'mizin her yerindeki okullarımız çekip alacak ; Onlara kontrolü çok daha sağlıklı bir ortamı sunacak , Öğretmenlerimiz ile öğrencilerimiz çok daha iyi bilinçlenecek , çocuklarımız sokaklardan evlerine coronavirüs tehdidi ile değil okullarından coronavirüs bilinciyle dönecekler.
Sağlık bakanlığımız ,Bilim Kurulu ile birlikte belirttiğim diğer 2 ayağı entegre edebilirse coronavirüsle mücadelede gerçek anlamda somut kazanımlar olacaktır.Aksi takdirde kolluk kuvvetleri ile ceza ile gelinecek nokta ne yazık ki bu kadar...
Okullarımız coronavirüs açısından  , sahillerimizden plajlarımızdan , AVM'lerden sokaklarımızdan caddelerimizden çok daha mı tehlikeli  çocuklarımız için? Tabi ki hayır ! İyi bir planlamayla Corona virüs tehdidine karşı en güvenli , en sağlıklı bir ortam olabilir Okullarımız.
NOT : Coronavirüsle ilgili verilen mücadelede kapalı oldukları halde ürettikleri sağlık malzemeleri ile en ciddi katkıları büyük fedakarlıklarla sunan  okullarımız ve bu mücadelenin tartışmasız kahramanları sağlıkçılarımız kadar özveride bulunan gazi veren şehit veren öğretmenlerimiz milli eğitim camiamız.İyi bir planlamayla açıldığı anda sunabileceği katkılar çok daha büyük olabilir.
Mücadelede şehit olan sağlık ve eğitim çalışanlarımızı rahmetle anıyorum.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve mersintime.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.