"Sıcağa, Neme, Yoruma Direnen Kahramanlar"

Mersin’in dağlarında, orman yollarında, şehir merkezinin kalabalığında… Beyaz kasklı, yelekli insanlar birer birer araçlardan iniyor. Ellerinde ağır alet çantaları, gözlerinde uykusuz gecelerin yorgunluğu…

Ama yüzlerinde tek bir ifade var: “Bu şehir elektriksiz kalmayacak.”

Geçtiğimiz hafta Mersin, mevsim normallerini aşan kavurucu sıcaklarla boğuştu. Nem nefes almayı zorlaştırdı, termometreler rekor değerler gördü. Bu hava sadece insanı değil, elektrik şebekesini de zorladı. Meteoroloji verileri ve bilimsel raporlar dikkate alınarak, Orman Yangınları ile Mücadele Komisyonu bazı bölgelerde önleyici kesintiler uyguladı. Çünkü orman yangınları, bir kıvılcımla başlar ve geri dönüşü yoktur.

Ama riskler bununla sınırlı değil. Mersin, Avrupa ile Afrika arasındaki kuş göç yolu üzerinde. Gökyüzünde süzülen binlerce kanadın, yüksek gerilim hatlarına istemeden dokunuşu bazen koca bir hattı devre dışı bırakabiliyor.

Geceleri düşen yoğun nem, izolatörlerin üzerinde görünmez bir tabaka oluşturuyor. Tozla birleştiğinde bu tabaka iletken hâle geliyor; kaçak akım, kısa devre ve geçici arızalar kaçınılmaz oluyor.

Ve tabii ki yaz aylarının başka bir gerçeği: klima yükleri. Artan elektrik tüketimi, trafoları ve hatları sınırlarının sonuna kadar zorluyor. Bu durum, arızaları kaçınılmaz hâle getirse de, sahadaki ekipler bu yükün faturasını vatandaşa çıkarmamak için gece gündüz mücadele ediyor.

Bu mücadele ve fedakârlık, sadece anlık müdahalelerle sınırlı değil; yapılan yatırımlar, yenilenen hatlar ve güçlendirilen trafolarla geleceğe taşınıyor.

Bazı açıklamalar, bu çabayı görmezden gelerek kamuoyunda olumsuz algı yaratmaya çalışsa da, gerçek sahada yaşanıyor. O gerçek ise şu: Bu insanlar sadece arızaya koşmuyor, risk oluşmadan önlemeye çalışıyor.

Geçen hafta, 40 dereceyi aşan sıcakta, kimi direk tepelerinde, kimi orman patikalarında, kimi şehir merkezinin asfaltında ter döktü. Birinin tek gölgesi, çalıştığı direğin dibi oldu; bir diğeri öğle sıcağında tornavida çevirdi. Hepsinin aklında tek bir şey vardı:

Mersin halkına kesintisiz, güvenli ve kaliteli enerji sağlamak.

Bu, gürültüsüz bir kahramanlık. Kamera önünde değil, spot ışıkları altında değil. Ama her yanan lambada, her çalışan klimada, her gece parlayan şehir siluetinde onların emeği var.

Ve bu şehir, onların sessiz fedakârlığı sayesinde hiç karanlıkta kalmıyor.